Efsanevi Su Canlısı Axolotl (Aksolotl) Özellikleri ve Bakımı
12 Aralık 2024

Efsanevi Su Canlısı Axolotl (Aksolotl) Özellikleri ve Bakımı

Tatlı su dünyasının en büyüleyici ve gizemli canlılarından biri olan Axolotl, ya da Türkçede bilinen adıyla Aksolotl, görünümü ve biyolojik özellikleri ile hayvanseverlerin oldukça ilgisini çeken mükemmel yaratıklardan biridir. Doğada yalnızca Meksika’nın Xochimilco Gölü’nde yaşamını sürdüren axolotllar, hem hobi amaçlı akvaryum severlerin hem de bilim insanlarının büyük ilgisini çekmektedir. Sizler için bugün ki içerik yazımızda bu sevimli doğa harikasının eşsiz özelliklerine ve bakımına değineceğiz. Hazırsanız içerik yazımızı okuyarak axolotl canlısının tüm yönlerini birlikte keşfedebiliriz.

Axolotl Nedir? Axolotl Özellikleri Nelerdir?

Axolotl, doğuştan sahip olduğu bazı özel biyolojik özellikler sayesinde diğer amfibilerden ayrılan sıra dışı bir canlıdır. Çoğu amfibi türü larva evresinden sonra karasal yaşama geçerken, axolotllar ömürleri boyunca larva formunda kalır. Bu durum biyolojide "neotenik" özellik olarak tanımlanır ve axolotlların eşsiz görünümünün temel sebebidir. Sürekli larva evresinde kalarak yetişkinlik yaşamına geçmeyen axolotllar, su dışında yaşamaya geçiş yapmaz ve ömürleri boyunca tatlı su ekosisteminde kalırlar.

Axolotl özellikleri arasında yenilenme yetenekleri de dikkat çeker. Bu canlılar, vücutlarındaki herhangi bir uzvu, hatta bazı organları bile yeniden oluşturma becerisine sahiptirler. Aksolotl balıkları kalpleri ve hatta beyinlerinin belirli kısımları gibi uzuvlarını ve organlarını yenileme yeteneğine de sahiptir! Bu nedenle kanser araştırma çalışmalarında yaygın olarak kullanılmaktadırlar.

Örneğin, bir axolotl’un bacağı koptuğunda veya zarar gördüğünde, bu uzvu tamamen yenileyebilir. Bu olağanüstü yenilenme yeteneği, bilim insanlarının büyük ilgisini çekmiş ve çeşitli araştırmaların konusu olmuştur. Yapılan çalışmalar, axolotlların yenilenme mekanizmasının, insan doku yenilenmesi konusunda yol gösterici olabileceğini ortaya koymuştur.

Axolotl balığı farklı renklerde olabilir. Doğada genellikle koyu renklerde ve kahverengi tonlarında bulunmalarına rağmen, akvaryum ortamında yetiştirilen türleri beyaz (lütesent), pembe ve hatta altın sarısı gibi renklerde de görebilirsiniz. Bu renk çeşitliliği, onların akvaryum dünyasında da popüler olmasını sağlayan faktörlerden biridir.

Dış Görünüş

Bu sevimli türün gövde uzunluğu 30 cm’ye kadar ulaşabilir. Kafası gövdenin geri kalanına kıyasla oldukça geniştir. Ağız yapısı da kafa ile uyumlu büyüklüğe sahiptir, gözleri ise bu kafa yapısına göre oldukça küçüktür. Ön ayaklarında 4 parmak, arka ayaklarında 5 parmak vardır.

Dış görünüşü oldukça sevimli olan bir türdür. Kabarık, uzun dış solungaçları dikkat çekici diğer özellikleri arasındadır. Nefes alıp verme işini çift yönlü olarak gerçekleştirebilir. Bu çift yönden kastımız hem solungaç hem de akciğer solunumudur. Bulunduğu ortamın şartlarına göre eş zamanlı olarak oksijen ihtiyacını karşılarlar.

Sevimli türün kuyruk yapısı da oldukça değişiktir, yan kısımları düz geniş ve uzun bir yapıya sahiptir.

Sevimli dostunuzun fiziksel özellikleri arasında en dikkat çekici özelliklerinden biri belki de ağız yapısıdır. Bu ağız boşluğu sayesinde önden bakıldığında, gülümseyen dudaklar görebilirsiniz. Bu sevimli yüz ifadesi dostuna karakteristik ve daha çekici bir görünüm sunmaktadır.

Üreme ve Çoğaltma

Aksolotlların ev koşullarında üremesi de oldukça kolaydır. Hatta acemi yetiştiriciler bile yavru almayı deneyebilirler. Larvalarda cinsel olgunluk yaklaşık olarak bir yaşında ortaya çıkmaya başlar. Larva, 2 ila 3 yaşına geldiğinde maksimum doğurganlık seviyesine ulaşır. Bu üreme dönemi 6 yaşına kadar aktif şekilde devam eder. 6 yaşından sonra doğurganlık giderek azalır.

Dişi larvalar yılda 2 ila 3 kez yavrulayabilme özelliğine sahiptir. Üreme dönemi arefesi, erkekler ve dişiler ayrı tanklarda birkaç hafta tutulmalıdır. Buna ek olarak yaşam alanlarının sıcaklığı birkaç derece düşürülmelidir. Bu dönemde larvaları yüksek kaliteli protein içeriğine sahip gıdalar ile beslemek oldukça önemlidir.

Üreme aşamasında erkekler spermatozoaları yere bırakır, dişi spermleri oradan alır. Döllenme işlemi gerçekleştikten sonra, dişiler yumurtaları bırakır. Dişiler totalde 1000 adede kadar yumurta bırakabilir.

Yumurtlamadan sonra, yumurtalar ayrı bir akvaryuma alınmalıdır.  Yumurtaların bulunduğu akvaryumun sıcaklığı ise 22°C’ye kadar yükseltilmelidir. Yumurtaların sağlıklı gelişimi için su kalitesi oldukça önemlidir. Bu nedenle günlük su değişimi yapılmalıdır. Buna ek olarak, zarar görmüş olan yumurtaların hepsi akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır.

Yumurtalar ortalama olarak 14 ila 16 gün içerisinde gelişimlerini tamamlarlar. Bu süre zarfı sonunda larvalar yumurtadan çıkarlar. Başlangıçta yumurta kesesi yardımı ile beslenmelerini sağlayan yavrular, 5 ila 6 gün sonra kendi başlarına beslenme yetilerini kazanırlar. Yumurtadan çıkan larvaların sadece solungaç yapısı belirgindir. Uzuvları yoktur. Yaklaşık olarak 3 ila 4 aylık bir sürenin sonunda ön ayakları çıkmaya başlar.

Axolotl Bakımı

Bu sevimli amfibilerin bakımı kolay değildir. Bunun en önemli sebeplerinden biri, su sıcaklığının belirli düzeyde tutulması, hastalık ve rahatsızlık geliştirme sıklıkları ve haftalık su değişimleri ihtiyacıdır. Sevimli türün beslenme aşaması da meşakkatlidir. Yemi sadece tanka atmak yerine ara sıra direkt beslenmesi de oldukça önemlidir. Yaşam alanları sık sık temizlenmelidir. Eğer siz de axolotl’un sizin için uygun bir canlı olduğunu düşünüyorsanız sizler için derlemiş olduğumuz içerik yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.  

Axolotl Akvaryumu Nasıl Olmalı?

Evde axolotl beslemek isteyenlerin, onlara uygun bir akvaryum ortamı hazırlamaları oldukça önemlidir. Axolotl bakımında akvaryum koşulları, onların sağlığı ve uzun ömürlü olması açısından oldukça önemlidir. bu sevimli tür, oldukça hassas bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, akvaryumlarının özenle hazırlanması gerekir.

Akvaryum Boyutu

Sevimli su harikası dostunuzun akvaryumu için en az 40 ila 50 litre kapasitesine sahip bir tank hazırlamalısınız. Geniş alanlar yaratarak, onların rahat hareket etmesini ve doğal davranışlarını sergilemelerini kolaylaştırabilirsiniz. Akvaryumda ne kadar fazla alan sağlanırsa, küçük dostunuzun yaşam kalitesi o kadar artar.

Su Sıcaklığı

Axolotllar soğuk su canlılarıdır. Bu nedenle sağlıklı ömür sürebilmeleri için akvaryum su sıcaklığının 15-18°C arasında olması gerekmektedir. Daha yüksek sıcaklıklar, sevimli dostunuz için stres kaynağıdır ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açar. Yaz aylarında su sıcaklığını düşürmek için soğutucu cihazlar veya buzlu soğutma çözümleri kullanabilirsiniz.

Su Kalitesi ve Değerleri

Sevimli dostunuzun hassas yapısı nedeniyle su kalitesine oldukça dikkat edilmelidir. Su değerlerinin pH 6,5 ile 8,0 arasında olması idealdir. Amonyak ve nitrit seviyeleri ise sıfırda tutulmalıdır. Haftalık su değişimleri ve düzenli filtre temizliği, su kalitesini koruma açısından önemlidir.

Akvaryum Dekorasyonu

Axolotllar için akvaryumda ince yumuşak kum kullanmak daha uygundur. Çünkü sert çakıllar ya da iri taneli kumlar, sevimli dostunuzun hassas derisine zarar verebilir. Ayrıca, akvaryumda saklanabilecekleri küçük mağaralar, yumuşak bitkiler ve doğal görünümlü aksesuarlar bulundurmak, onlara güvenli bir ortam sağlar. Axolotllar sadece gece aktif olurlar. Bu nedenle, geceleri saklanacakları alanların olması, kendilerini güvende hissetmelerini sağlar.

Filtreleme ve Akıntı

Axolotlların doğal ortamları, sakin ve düşük akıntılı sulardan oluşur. Bu nedenle, akvaryumda düşük akıntılı bir filtre kullanmak en doğrusudur. Güçlü akıntılar onları strese sokabilir ve doğal davranışlarını engelleyebilir. Hafif akıntı sağlayan bir filtre sistemi, suyun temiz kalmasını sağlarken sevimli dostunuzun rahat etmesine de olanak tanır.

Axolotl Nasıl Beslenir?

Axolotllar etçil beslenen canlı grubudur. Bu nedenle, protein ağırlıklı bir diyetle beslenmeleri gerekir. Doğal ortamlarında küçük balıklar, su böcekleri, kurtlar ve diğer su canlılarıyla bu beslenme ihtiyaçlarını karşılarlar.  Akvaryumda beslenirken ise onlara özel olarak hazırlanmış axolotl yemleri, kan kurtları, solucanlar ve küçük balıklar sunulabilir. Axolotllar için uygun bir beslenme planı oluşturmak, sağlıklı büyümeleri ve güçlü kalmaları açısından oldukça önemlidir.

Sevimli dostunuzu haftada 2 ila 3 kez beslemek yeterlidir. Yemlerin fazla verilmesi, akvaryumda suyun kirlenmesine neden olabilir. Bu nedenle, verilen yemlerin kısa sürede tüketilmesi sağlanmalı ve kalan yemler akvaryumdan el yardımı ile çıkarılmalıdır. Dengeli bir diyet prensibi ile sevimli dostunuzun sağlığını korumak ve daha uzun ömürlü olmasını sağlamak mümkündür.

Sıkça Sorulan Sorular

Axolotl Tek Başına mı Yaşamalıdır?

Tek başına yaşamaya uygun olan canlı türü arasındadır. Fakat, birden fazla axotoll’e ev sahipliği yapacaksanız yeterli alan sağladığınızdan emin olmalısınız.

Axolotllar Elle Beslenebilir mi?

Evet sevimli dostunuzu ara ara elle besleyebilirsiniz. Ancak hassas bir cilt yapısına sahip oldukları için besleme sırasında dikkatli olmanızı öneririz. Direkt el ile beslemekten ziyade yemi direkt suya bırakabilir veya maşa yardımı ile besleme yapabilirsiniz.

Axolotllar İnsanlara Zarar Verir mi?

Bu sevimli canlılar oldukça barışçıl canlılardır. Bu nedenle, insanlara zarar vermezler. Aksine biz insanlar onlara zarar verebiliriz. Özellikle etkileşim kurarken hassas cilt yapıları göz önünde bulundurulmalıdır.

Axolotl Ölümsüz mü?

Sevimli dostunuzun ölümsüz olmadığını üzülerek belirtmek isteriz. Ölümsüz olmasalar da kendilerini yenileme yetenekleri sayesinde oldukça dikkat çekerler. Kopan uzuvlarını hatta bazı iç organlarını dahi tamamen yenileyebilirler. Bu nedenle bilim dünyasında “ölümsüzlük” sembolü olarak anılırlar.

Axolotl Nerede Yaşar?

Sevimli tür, doğal olarak Meksika’nın Xochimilco Gölü ve çevresindeki su kanallarında yaşar. Bu göl, onların doğal yaşam alanlarıdır. Düşük akıntıya sahip tatlı sular onların yaşam alanları için uygun ortamlar sunar.

Axolotl Hangi Balıklarla Yaşar?

Sevimli dostunuz hassas bir yapıya sahiptir. Bu nedenle agresif tutum sergileyen canlılar ile aynı ortamlarda tutulmamalıdırlar.

Axolotl Nasıl Bakılır?

Axolotl bakımı, dikkat ve özen gerektiren süreçtir. İdeal olarak soğuk suda yaşamayı seven bu canlılar için uygun su sıcaklığı 15 ila 18 derece arasında olmalıdır. Suyun pH değeri ise 6,5 ila 8,0 arasında tutulmalı, amonyak ve nitrit oranları ise sıfır olmalıdır.

Beslenmelerinde solucan, küçük balıklar ve axolotl yemi tercih edebilirsiniz. Haftada 2 ila 3 kez beslemek yeterlidir. Su kalitesini korumak için haftalık su değişimi yapılmalıdır.

Axolotl Beslemek Yasak mı?

Birçok ülkede bu sevimli canlılara ev sahipliği yapmak yasal ve oldukça popülerdir. Ancak bazı ülkelerde doğal yaşam alanlarının korunması amacı ile yasaklılık durumu söz konusu olabilir. Siz de bu sevimli canlıya ev sahipliği yapmak istiyorsanız yaşadığınız bölgenin yasal düzenlemelerini gözden geçirmelisiniz.

Axolotl Kaç Yıl Yaşar?

Axolotllar genellikle 10 ila 15 yıl arası ömür süresi ile tanınırlar. Ancak sağlıklı bakım olanakları sunulduğu takdirde daha uzun süre yaşayabilirler. Uygun akvaryum koşulları, doğru beslenme ve stresten uzak bir yaşam ömür süresini dorudan etkiler.

Axolotl Ne Yer?

Sevimli dostunuzun doğal beslenme alışkanlıklarından yazımızda bahsetmiştik. Doğal yaşam alanlarında küçük balıklar, böcekler ve kabuklu canlılar ile beslenirler. Akvaryum yaşamında ise ticari yemler ve canlı yemler ile beslenmelerini sürdürürler.

Axolotl Beslemek Zararlı mı?

Bu canlıyı beslemek temel kurallara dikkat edildiği takdirde zararlı değildir. Fakat bakımının özen ve dikkat gerektiren bir süreç olduğunu eklemek isteriz. Sağlıklı ömür sürmesi için bakım rutinlerine dikkat etmenizi öneririz.

Axolotl Isırır mı?

Axolotllar oldukça sakin canlılardır ve insanlara karşı saldırgan değillerdir. Küçük ağız yapıları ve diş yapılarının yetersizliği nedeniyle insanları ısırmaları mümkün değildir. Yem ararken besinleri ağızlarına çekme refleksi gösterdikleri için yanlışlıkla parmağınıza dokunabilirler, ancak bu durum herhangi bir zarara yol açmaz.

Mavi Axolotl Var mı?

Axolotlların doğal renkleri genellikle kahverengi, gri veya beyaz tonlarındadır. Ancak nadir bir genetik mutasyon sonucu mavi görünümlü axolotllar da bulunabilir. Bu renge sahip canlılar doğada çok nadirdir ve çoğunlukla laboratuvarlarda veya özel yetiştiricilerde bulunur.

Paylaş:
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.