Kedilerde kısırlaştırma, yalnızca üremeyi önlemek amacıyla yapılan bir işlem değildir; aynı zamanda kedilerin ruhsal dengesi, genel sağlığı ve davranış biçimleri üzerinde doğrudan etkili olan bir uygulamadır. Kedi sahiplerinin en çok kararsız kaldığı konulardan biri, kısırlaştırma işlemini yaptırıp yaptırmama meselesidir. Ancak kedilerde kısırlaştırma yapılmadığında, hem kedinin hem de sahibinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen çok sayıda fiziksel ve davranışsal problem ortaya çıkabilir.
Ev ortamında yaşayan kediler doğal içgüdüleri gereği üreme döneminde farklı davranışlar sergiler. Kızgınlık dönemine giren dişi kediler sürekli miyavlayarak dışarı çıkmak isterken, erkek kediler de bölge işaretleme ve saldırganlık eğiliminde olabilir. Bu durum yalnızca kedinin huzurunu değil, aynı zamanda evin genel düzenini de bozar. Üstelik uzun vadede hormonal dengesizlikler, enfeksiyonlar, hatta tümör gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlar.
Kısırlaştırma işlemi, veteriner hekim tarafından kısa sürede ve güvenli şekilde yapılabilen bir operasyondur. Doğru zamanda gerçekleştirildiğinde hem kedinin davranışlarını dengeye kavuşturur hem de sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmesine katkı sağlar. Gelin, kısırlaştırmanın neden bu kadar önemli olduğunu ve yapılmadığında ne gibi risklerin ortaya çıkabileceğini detaylıca inceleyelim.

Kısırlaştırma, dişi kedilerde yumurtalıkların ve bazen rahmin, erkek kedilerde ise testislerin alınması işlemidir. Bu operasyon sayesinde kedinin üreme yetisi kalıcı olarak ortadan kalkar. Ancak kısırlaştırmanın amacı yalnızca üremeyi durdurmak değil; hormonel dengeyi sağlamak, saldırganlık ve stres kaynaklı davranışları azaltmak, aynı zamanda bazı ciddi hastalıkların önüne geçmektir.
Kısırlaştırılmış kediler, genellikle daha sakin, dengeli ve ev ortamına uyumlu bir karaktere sahip olur. Ayrıca yaşam süreleri de kısırlaştırılmamış kedilere göre daha uzun olma eğilimindedir.
Kedilerde kısırlaştırma yapılmadığında, hem davranışsal hem de fiziksel bazı problemler kaçınılmaz hale gelir. Bu durum dişi ve erkek kedilerde farklı şekillerde ortaya çıkar:
Sürekli kızgınlık dönemi: Kısırlaştırılmayan dişi kediler yılda birkaç kez kızgınlık dönemine girer. Bu dönemlerde yüksek sesle miyavlama, huzursuzluk ve dışarı kaçma eğilimi artar.
Rahim ve yumurtalık hastalıkları: Uzun süre kısırlaştırılmayan kedilerde rahim iltihabı (pyometra) ve yumurtalık kistleri görülebilir. Bu hastalıklar çoğu zaman acil veteriner müdahalesi gerektirir.
Meme tümörü riski: Kısırlaştırma yapılmamış dişilerde meme tümörü görülme oranı oldukça yüksektir. Erken yaşta kısırlaştırma bu riski büyük ölçüde azaltır.
Aşırı stres ve huzursuzluk: Hormonal dalgalanmalar nedeniyle dişi kediler daha sinirli, huzursuz ve agresif olabilir.
Saldırganlık ve bölge işaretleme: Erkek kedilerde kısırlaştırma yapılmazsa hormon seviyeleri nedeniyle saldırganlık artar. Ayrıca idrarla alan işaretleme davranışı sıklaşır.
Kavgalar ve yaralanmalar: Çiftleşme dürtüsüyle dışarı çıkmak isteyen erkek kediler, diğer kedilerle kavga eder ve sık sık yaralanmalar yaşar.
Enfeksiyon riski: Dışarı çıkan erkek kediler FIV (Kedi AIDS’i) veya FeLV gibi virüslere daha kolay yakalanabilir.
Dolaşma isteği: Kısırlaştırılmamış erkek kediler, kızgın dişileri aramak için uzun süre evden uzaklaşabilir. Bu durum trafik kazası, kaybolma veya başka tehlikelerle sonuçlanabilir.

Kısırlaştırılmayan kedilerde hormonların etkisiyle davranışlarda belirgin değişiklikler görülür. Dişi kediler sık sık kızgınlık dönemine girer, yüksek sesle miyavlayarak dışarı çıkmak ister. Erkek kedilerde ise saldırganlık, alan işaretleme ve dolaşma isteği artar.
Bu durum hem kedinin stres seviyesini yükseltir hem de ev yaşamını zorlaştırır. Özellikle erkek kediler, kızgın dişi kokusu aldıklarında evden kaçma eğilimindedir; bu da kaybolma ve yaralanma riskini artırır. Ayrıca idrarla bölge işaretleme davranışı da sıkça gözlenir ve bu alışkanlık, ev içinde ciddi koku sorunlarına yol açabilir.
Uzun vadede sürekli stres altında kalan kedilerde huzursuzluk, uykusuzluk ve iştahsızlık görülebilir. Kısırlaştırma işlemi, bu hormon kaynaklı davranışların azalmasını sağlayarak kedinin daha dengeli, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmesine yardımcı olur.
Kısırlaştırılmayan kediler yalnızca davranışsal değil, ciddi sağlık sorunlarıyla da karşılaşabilir:
Rahim iltihabı (dişilerde)
Testis tümörü (erkeklerde)
Hormonal dengesizlikler
İdrar yolu problemleri
Bağışıklık sistemi zayıflaması
Bu sorunların çoğu düzenli veteriner kontrolü ve doğru zamanda yapılan kısırlaştırma operasyonuyla önlenebilir.
Kısırlaştırılan kediler genellikle daha sakin, oyuncu ve insan odaklı hale gelir. Hormon kaynaklı stres azaldığı için ev ortamına daha kolay adapte olurlar. Ancak kısırlaştırma sonrası metabolizma hızı yavaşlayabileceğinden, beslenme düzeninin dikkatle planlanması gerekir.
Kısırlaştırılmış kediler için özel üretilmiş mamalar, kilo kontrolünü destekler ve idrar yolu sağlığını korur. Bu mamalar, kedinin yaşına ve kilosuna göre veteriner tavsiyesiyle seçilmelidir. Markamama’nın kısırlaştırılmış kedi maması kategorisinde; yüksek protein, düşük yağ oranına sahip, sindirimi kolay mamalar arasından kedinizin ihtiyaçlarına en uygun olanı kolayca bulabilirsiniz.
Kısırlaştırma sonrası sağlıklı bir yaşam için doğru mama seçimini şimdi yapın!

Genellikle 6 ila 8 ay arası en uygun dönemdir. Ancak kedinin genel sağlık durumuna göre veteriner daha uygun bir zaman belirleyebilir.
Metabolizma yavaşlayabileceği için kilo alma riski vardır, ancak uygun kısırlaştırılmış kedi maması kullanıldığında bu durum kolayca önlenebilir.
Hayır, sadece hormonal kaynaklı agresif veya huzursuz davranışlar azalır. Kedinizin sevgi dolu kişiliği aynı kalır.
Kedinizin dikiş bölgesi temiz tutulmalı, hareketleri kısıtlanmalı ve veterinerin verdiği ilaçlar düzenli uygulanmalıdır.
Bu durum genellikle kızgınlık dönemine girilmesinden kaynaklanır. Üreme içgüdüsü nedeniyle kediler sık sık yüksek sesle miyavlayabilir.
